28 Ekim 2014 Salı

3. Sınıf Gezi Stajı_ARCH390_2014




PRAG


Prag (Çekçe Praha) Çek Cumhuriyeti'nin başkenti ve en büyük şehri. Geçmişte Çekostovakya'nın da başkentiydi. Orta Bohemya'da Vltava Nehri'nin üzerinde yer alır ve 1.2 milyon nüfusu vardır. Prag, geniş bir kitle tarafından dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak gösterilir. "Altın Şehir", "Doksanların Sol Bankası", "Masal Şehri", "Şehirlerin Anası" ve "Avrupa'nın Kalbi" gibi isimlerle de anılır. 1992'den beri Prag'ın tarihi merkezi, UNESCO'nun dünya mirasları listesinde yer almaktadır. Prag'ın bir özelliği de 2. Dünya Savaşı'nda pek zarar görmemiş olmasıdır. Bu sayede bir çok tarihi ev ve mekanı barındırır. Yüzlerce yıllık tarihi boyunca doğal afetler ve savaşların neredeyse hiç uğramamasından olsa gerek, Prag’ın tarihi yapısı Avrupa’nın çoğu şeklinden daha iyi korunmuş durumda. Hâlâ ayakta olan taş yollar, köprüler, katedraller ve birçok başka yapı Prag’a günümüzde az bulunan bir atmosfer kazandırıyor. Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri olarak görülen Prag, günümüzde Orta Avrupa’nın en önemli turizm merkezlerinden biri haline gelmiş; her yıl milyonlarca turist bu görkemli kenti ziyaret ediyor. Prag’ın mimari dokusu, Gotik, Roman, Barok, Rönesans, Modern örneklerle, tüm Avrupa usluplarını görmek mümkün. şehrin hemen her yerinde sokak müzisyenleri var. opera ya da müzik merkezleri inanılmaz ihtişamlı ve tarihi.










TARİHİ
Yerleşimi 9. yüzyılda başlayan Prag, kısa süre içinde bölgenin krallarının yaşadığı kent haline geldi. 14. yüzyılda IV. Charles döneminde önemli geliştirmeler yapılan şehir, o dönemde Avrupa’nın en büyük üçüncü şehri haline geldi.Yüzyıllar boyunca Prag özellikle önemli Çek, Alman ve Yahudi nüfusu başta olmak üzere, birçok farklı etnik grubu içerisinde barındırdı. Günümüzde Prag olarak adlandırılan şehir aslında 1784’te birleştirilene kadar Hradcany, Malá Strana, Staré Mesto ve Nové Mesto adında dört ayrı şehirden oluşuyordu. I. Dünya Savaşı’nın ardından Prag, Çekoslovakya’nın başkenti haline geldi.II. Dünya Savaşı’nda Nazilerin eline geçen şehrin kendisi (Avrupa’nın birçok büyük şehrine kıyasla) önemli bir zarar görmese de, Yahudi nüfusunun çoğunu kaybetti. Savaştan sonra nüfusun çoğunluğunu oluşturan Almanlar şehirden çıkarıldı ve Prag neredeyse 50 yıl Sovyetler Birliği’nin kontrolünde kaldı. Daha sonra tekrar Çekoslovakya’nın eline geçen şehir, 1993’te bu devletin 
bölünmesiyle yeni Çek Cumhuriyeti’nin başkenti oldu.



KENT YAPISI
Şehir 1'den 22'ye kadar bölgelere bölünmüş. Burada tarihi şehir 1.bölge(Praha 1) oluyor. En merkezi nokta Prag 1 ile başlayıp merkezden uzaklaştıkça 20li bölgelere kadar devam ediyor. Şehrin merkezi, Nehrin kıyısına kurulmuş, katedral kule gibi anıtsal binaların bulunduğu ihtişamlı ve geniş meydanları, arnavut kaldırımlı, dar sokaklarıyla organik gelişmiş klasik bir ortaçağ kenti. Prag’ta tarihi binalar sadece kent merkezi ile sınırlı değil, şehrin her yerinde görmek mümkün fakat  Eski şehirden uzaklaştıkça sokaklar plana oturarak gridleşiyor ve yeni ve modern binalara da rastlıyoruz. Yine merkezden uzaklaştıkça konut alanları da yoğunlaşıyor. Kentin bir ucundan diğer ucuna metro ve otobüs kullanarak ulaşmak mümkün.


Prag Kalesi: Kale şehre göre tepede kalıyor. Biz de geziye buradan başladık daha sonra aşağıya indik  Kale, içindeki saray ile mimarisi ve büyüklüğüyle göz kamaştıran katedral, müzeler, Romanesk manastır, Altın sokak ve çeşitli galerilerin olduğu binalardan oluşuyor. Kalede en dikkat çeken yapı, uzun yıllar inşaatı tamamlanamayan, Çek Cumhuriyeti'nin en büyük katedrali Aziz Vitus. Gotik usluptaki katedral, dünyanın 5. büyük katedrali. Kaleden aşağı doğru yürürken, Prag'ı panoramik izlemek mümkün.




Charles Köprüsü: Vltava nehrini süsleyen en önemli köprü. Adını aldığı kral 4. Charles tarafından yaptırılan köprüde, çeşitli konuları anlatan veya Azizleri simgeleyen 30 heykel bulunuyor. Sokak ressamları ile seyyar hediyelik eşya satıcılarının bulunduğu köprünün Prag'ın en fazla turist çeken tarihi yerlerinden biri.





Old Town Square: Köprüden geçtikten sonra biraz yüründüğünde artık Prag'ın şehir hayatı ve ünlü astronomik saat kulesinin de bulunduğu eski şehir meydanı karşımıza çıkıyor. Tarihi meydanda Prag’ın meşhur astronomik  saat kulesi ve Tyn  Kilisesi bulunuyor. Her saat başı birçok turistin önünde toplandığı saat kulesinde yelkovan her 12'yi gösterdiğinde ilginç bir gösteri başlıyor.




Üzerinde 12 burcun da temsil edildiği saatin üst kısmında, her saat başı çanlar çaldığında iki küçük pencere açılıyor ve içinden 12 havariyi temsil eden heykeller çıkıp izleyenlere selam veriyor. Aynı anda saatin sağ yanındaki yaşam ve ölümü temsil eden iskelet figürü elindeki asayı yere vurup, ''topraktan gelip toprağa gitmeyi'' hatırlatıyor.

Dancing house: Çek kökenli bir mimar olan Vlado Milunić’in Frank Gehry ile işbirliği yaparak boş olan ve nehir kıyısında yer alan bir alanda tasarladığı binadır.  Dekonstrüktivizm stildeki  yapı bölgede yaygın olan Barok, Gotik ve Art Nouveau binalar arasında oldukça dikkati çekiyor.(Praha 2’de)























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder