13 Ekim 2012 Cumartesi

GEZİ STAJI 

ROMA:




Roma 1870’den beri bugünkü İtalya’nın başkenti olup, tarihin en büyük imparatorluklarından biri olan Roma İmparatorluğu’nun da doğuş yeridir. 2800 yıllık bu kent aynı zamanda sırasıyla; eski Roma'nın yani Bizansajandarma’nın , Roma Krallığı'nın, Roma Cumhuriyeti'nin, Roma İmparatorluğu'nun, Papalık Yönetiminin, İtalyan Krallığı'nın ve İtalya Cumhuriyeti'nin merkezi ya da başkenti olmuştur. Katolik Kilisesi’nin idari ve ruhani merkezi ve Papa’nın yaşadığı Vatikan da burada yeralır.



Vatikan - 
                                                                                                        San Pietro Meydanı

   Kolezyum

      Pantheon





İtalyanın Lazio bölgesindeki kent ülkenin merkezinde ve biraz batısında yer alır ve Tiber ve Aniane denilen iki nehrin arasında kalır. Ayrıca Roma da Istanbul gibi yedi tepe üzerine kuruludur. Bu kent daha eski çarda da İtalyanın öteki şehirlerine birçok yollarla bağlıymış. Bu nedenle de bütün yollar Roma’ya çıkar sözü ünlüdür. Bugün de Roma, güzel, düzgün yollarla, Kuzey ve Güney İtalya'yı, Avrupa'nın büyük merkezlerine bağlar.Şehir eski ve yeni diye ikiye ayrılır. Pincio Tepesi'nden Capitolono'ya kadar uzanan, içine Campo Marzio'yu da alan batı bölgesi eski şehirdir. anıtların çoğu bu bölgede bulunur. Şehrin doğu kesimi özellikle XVIII., XlX. yüzyıllarda daha çok gelişen, geniş bulvarlarla, modern yapılarla süslü yeni şehirdir.


Roma kent planı 


Kenttin bazı bölgelerinde grid sistem gözlemleyebiliyoruz.


Fakat kentin geneli için aynı durum söz konusu değil.




Roma'da önemli meydanları birbrine bağlayan düz ve geniş yollar var. Dolayısıyla bu yollar da önem kazanmış ve daha gelişmiş.




Roma'da yalnız Eski Roma eserleri değil, Yeniçağ'a aitte sayısız sanat eseri bulunur. Anıtların büyük bir kısmı Ortaçağ'ın son ve Yeniçağın ilk zamanlarında yapılmıştır.Şehrin her köşesinde, kiliseler, ki adımbaşı bir kilise görmek mümkün, eski saraylar, görkemli devlet binaları, ünli italyan sanatçılarının elimden çıkmış heykeller ve anıtlar var. Ortaçağ ve rönesans dönemine ait bu eserler çok iyi korunmuş. Şehrin hemen herköşesindeki büyük meydanlar, anıtları göstermek için geniş yollarla birleşir. Bu alanların arasında Piazza eaj-berini, Piazza Collanna,Piazza del Pololoile , Piazza del Republica,Piazza Venezia ve Piazza Navona en ünlüleridir. (Piazza italyancada meydan anlamına gelir. )






















Kent merkezindeki binalara baktığımızda biçim ve renklerin çok benzer olduğu göze çarpmakta. Binaların çoğunda cephe mimarisi görülüyor ve bitişik düzen hakim. renkler genelde açık kahverengi, kiremit rengi,sarı ve tonları ve beyaz. 






                                    













Bazı pencereler

 












  binaların bazılarında üst katlara çıkıldıkça pencere boyları küçülüyor.






  bazı binaların iç kısmında da boş bir alan bırakılmış.


Kentte her döneme ve sanatsal akıma ait eserler büyük bir uyum içerisinde. Yeni yapılan binalarda da  eskilerinin çizgisine aykırı olmadan bir uyum yakalanmaya çalışılmış. 









Konutlar, kamuya ait binalar ve kiliseler arasındaki fark oldukça belirgin.Kiliseler ve devlet binaları diğer yapılara göre çok daha  büyük ve süslü.Özellikle kiliselerin içi duvar resimleri, bezemeler ve kabartmalarla dolu.


























Şehrin dışına çıkıldıkça binalar da değişmeye başlıyor. ilk önce birbirinden uzaklaşmaya başlayan binalar daha sonra daha yeni ve modern bir hal alıyor.











şehrin dışına doğru özensiz yapılmış yapılara rastlamakta mümkün